“Kalbinde huzur olduğunda doğru kararı verdiğini anlayacaksın. El alemin ne yapman gerektiğini söylemelerini dinlemeyi bırak. Kendini dinlemeye başla. Bu dünyada sana tamamen sadık kalacak sadece birkaç kişi var. Belki de yok. Bu nedenle kendini yalnız bırakma. Pek çok insan kendisi yerine dünyanın gürültüsünü dinliyor ama sen bir adım at ve kendi sesini, kendi ruhunu dinle. Aslında düşüncelerinin derinliklerinde ne istediğini biliyorsun. Onu bulmak için çabala ve bunu yaparken gereksiz insanların senin fikirlerine engel olmasına izin verme.
Kararsızlık
Biz insanlar bizim adımıza karar veren ebeveynlerimizin kontrolü altında büyürüz. Ne yapmamız gerektiğini belli bir yaşa kadar bize söylerler. Bazen bu olay uzun yaşlara kadar sürer ancak kişi, 18 yaşına geldiğinde ipleri kısmen de olsa eline almak zorunda kalır. Yani, yetişkinliğe bir adım atıp gelişim gösterir. Bunun yanında da kişinin sorumlulukları artar ve bazı konularda kendisi karar vermesi gerekir.
Aslında her geçen zaman içerisinde kararlar alıp dururuz. Sabah uyandığında ne zaman yataktan kalkacağımız, ne zaman yüzümüzü yıkayacağımız, ne zaman yemek yiyeceğimiz, ne zaman dışarı çıkacağımız, ne giyeceğimiz gibi onlarca karar alırız. Küçük kararlar, büyük kararlarımıza nazaran hayatımızı daha az etkiler. Buna rağmen küçük kararlarımız biriktiğinde hayatımız bir işkence haline gelir.
Kararsızlık hastalığı günden güne her bedene nüfuz ediyor. Bir proje ödevi için bir grup oluşturmuştuk. Arkadaşlarıma soru sorduğumda hep aynı cevabı almıştım. Fark etmez. Kimsenin karar vermeye ne niyeti ne de enerjisi vardı. Eğer ben karar vermek için öncü olmasaydım bu konuşma epey uzayacaktı. Konuşmanın uzaması, bize zaman ve enerji kaybı olarak bize geri dönecekti.
“En kötü karar kararsızlıktan iyidir.”
Öncelikle kişinin kendisine kararsızlık durumunun zararlı olduğunu anlatması gerekir. Aslında çoğu olay kişinin kendine bazı şeyleri anlatmasında bitiyor. Tıpkı herhangi bir şeyi öğrenirken okuduğu ve dinlediği gibi..
Bazı insanlar hayatındaki mühim kararları vermekte epey zorlanırlar. Son sözü eşinin, arkadaşının, sevgilisinin ya da ebeveyninin vermesini isterler. Bu durum, bir çocuk için kısmen kabul edilse de bir yetişkin için kendi kararlarını başkalarına verdirmek doğru değildir.
Kararsızlığın tutsağı olmamak için inisiyatif almanız gerekir. Peki ya, kararsızlığın önüne geçmek için ne yapabilirim?
“Mutsuzsan geçmişte yaşıyorsun demektir. Kaygılıysan gelecekte yaşıyorsun demektir. Huzurluysan “şu anda” yaşıyorsun demektir.” – Lao Tzu
Kararsızlıktan Kurtulmak için 7 Öneri
1- SONUCA KAFANI TAKMA
Geçmişte aldığın bazı kararlar gibi tekrar pişman olmaktan korkma. Aksine pişmanlıklarını, seni bir sonraki seviyeye taşıması için bir basamak olarak kullan. Sonsuz olasılıkların bulunduğu bu dünyada sonucu doğru olarak kestirmek epey zordur, belki de imkansızdır. Bu nedenle, enerjinin büyük kısmını sonucun ne olup olmayacağını düşünerek harcama.
2- BEYNİNİZLE KARAR VERİN, “KALBİNİZLE” DEĞİL
Her ne kadar duygusal yönden bizi tatmin eden seçenekler daha çok hoşumuza gitse de bu seçenek doğrultusunda gün sonunda zararlı çıkma olasılığımız yüksektir. Bu nedenle, karar alırken kendi çıkarlarını korumaya önem göstermelisin. Daha çok duygusal kararlar almak yerine, mantıklı kararlar almalısın.
3- MÜKEMMELLİYETÇİYİ OYNAMA
Şüphesiz ki aldığımız kararların mükemmel olmasını isteriz. Hayatın bize olan cilvesidir ki her şey mükemmel olamaz. Daha fazlasını isteyip daha fazla çabalamalısın ancak kusursuzu arzularken kusurlu olmamalısın.
“En iyisini iste, en kötüsüne hazırlıklı ol.”
4- BAŞARILI KARARLARINI DÜŞÜN
Hatalarından ders çıkartıp kendini geliştir. Eminim ki bu söze çoğu insan aşinadır. Nasıl ki hatalarımızdan ders çıkarabiliyorsak başarılarımızdan da ders çıkarabiliriz. Geçmişte neyi nerede doğru yaptığını sorgulayarak kendi başarı anahtarını tekrar oluşturabilirsin.
5- UZUN VADELİ DÜŞÜN
Yakın gelecekte sana ilkbaharı yaşatacak bir karar, uzak gelecekte kışı yaşatabilir. İyi gözüken bir seçeneği seçerken sonuçlarının ne olacağını düşün. Yakın zamanda kolayca elde edeceğin mutluluk tatmin edici gözükebilir. Bu mutluluğun büyüsüne kapılma ve farklı olanı dene. Önce cefasını çek, sonra sefasını sür..
6- KARARI DÜŞÜNMEYİ ERTELE
Karar vermek için zamanın varsa kararını düşünmeyi bırak ve kafanı dağıt. Başka bir uğraş bul ve onunla ilgilen. Zamanı geldiğinde doğru olan kararı verebileceğini kendine anlat. Uyumak, bir kararı vermek için rahatlama adına etkili bir çözüm olabilir.
7- KARARINLA YAŞA
Karar verdikten sonra “Ya böyle olursa” diye kendini eksiltme. Neden bu kararı seçtiğini çözümle ve kendine anlat. İki arada bir derede kalmak yerine, verdiğin karar doğrultusunda mümkün olduğunca fayda elde et.
Kararsızlık başa bela, kararlarınla mutlu yaşa. Sağlıcakla kal!